Apendiks müsinöz tümörleri, kalınbarsak kanseri, mezotelioma ve over (yumurtalık) kanserinin peritona yayılımı sonrasında peritoneal karsinamatoz dediğimiz durum oluşur. Bu durum, hastalığın karın içinde yayıldığını gösterir ve cerrahi olarak tamamen temizlemek güç olabilir. Böyle durumlarda karın içindeki peritonu soyarak tümör dokuları temizlenip ardından 42 derecede ısıtılmış kemoterapi ilaçları karın içine verilmektedir. Bu sayede karın içindeki tümör dokularını tamamen ya da tama yakın temizleme şansı bulunmaktadır. Uygun hastalarda bu yöntemin uygulanması hastanın yararına olacaktır.

Peritoneal karsinomatoz, karın zarının (peritonun) kanser hücreleriyle yaygın bir şekilde tutulduğu ciddi bir sağlık sorunudur. Periton, karın boşluğunu saran ince ve esnek bir zar yapısıdır. Bu zar, karın içi organları korumakla kalmaz, aynı zamanda kayganlık sağlayarak organların birbirine sürtünmeden hareket etmesini mümkün kılar. Ancak bazı kanser türleri, bu zarın yüzeyine yayılabilir. Kanser hücreleri periton üzerine yayıldığında ve burada çoğaldığında “peritoneal karsinomatoz” adı verilen durum ortaya çıkar.

Peritoneal Karsinomatozun Belirtileri

Peritoneal karsinomatoz, başlangıçta belirti vermeden ilerleyebilen sinsi bir hastalık olabilir. Ancak ilerleyen evrelerde karın boşluğunda sıvı toplanması (asit), karında belirgin şişlik ve basınç hissi gibi belirtiler sıklıkla ortaya çıkar. Buna ek olarak, karın ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kabızlık ya da ishal gibi sindirim sistemi sorunları görülebilir. Bazı hastalarda belirgin kilo kaybı, halsizlik ve günlük aktivitelerde zorlanma da yaygındır. Bu belirtiler, tümörün periton zarına yayılmasıyla organların işlevini bozmasından kaynaklanır.

Peritoneal Karsinomatoz Tanı Yöntemleri

Peritoneal karsinomatozun tanısı, genellikle hasta şikâyetlerinin detaylı şekilde değerlendirilmesiyle başlar. Fiziksel muayene sırasında karında sıvı birikimi veya kitle hissedilebilir. Ancak kesin tanı için görüntüleme yöntemleri önemlidir. Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi tekniklerle periton zarındaki tutulum detaylı şekilde incelenebilir. Bu bulgulara ek olarak, tanıyı doğrulamak ve tümörün türünü belirlemek amacıyla laparoskopik biyopsi yapılabilir. Biyopsiyle alınan doku örneği patolojik olarak incelenerek nihai tanıya ulaşılır.

 

peritoneal-karsinomatozda-hipec-nasil-uygulanir

Peritoneal Karsinomatozda HIPEC Nasıl Uygulanır?

 

Peritoneal Karsinomatozda Tedavi Seçenekleri

Bu hastalığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Öncelikle sistemik kemoterapi ile hastalığın genel yayılımı kontrol altına alınmaya çalışılır. Ancak peritoneal karsinomatozun yaygın yapısı nedeniyle sadece sistemik tedavi çoğu zaman yeterli olmaz. Bu durumda cerrahi olarak tümörlü alanların temizlenmesi anlamına gelen sitoredüktif cerrahi uygulanabilir. Ardından, kalan mikroskobik tümör hücrelerini ortadan kaldırmak amacıyla karın içine ısıtılmış kemoterapi sıvısı verilerek HIPEC tedavisi gerçekleştirilir. Bu iki yöntem kombine edildiğinde, hastaların yaşam süresi ve yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkiler gözlenmektedir.

Peritoneal Karsinomatozda HIPEC Nasıl Uygulanır?

HIPEC, yani “Isıtılmış İntraperitoneal Kemoterapi”, peritoneal karsinomatoz gibi karın zarı yayılımı olan kanserlerde cerrahi sonrası uygulanan özel bir tedavi yöntemidir. Bu işlem iki aşamalı şekilde gerçekleşir.

İlk aşamada, deneyimli cerrahlar tarafından sitoredüktif cerrahi adı verilen işlemle karın içerisindeki tüm tümör dokuları olabildiğince temizlenir. Bu işlem sırasında periton zarının etkilenen bölümleri temizlenir ve gözle görülebilen tümör dokuları dikkatlice çıkarılır.

Cerrahi tamamlandıktan hemen sonra aynı ameliyat sırasında HIPEC işlemi başlatılır. Bu yöntemde kemoterapi ilaçları, yaklaşık 41–43 dereceye kadar ısıtılarak özel ekipmanlarla karın içine uygulanır. Isıtılmış ilaç, karın içinde 60 ila 90 dakika boyunca dolaştırılır. Bu süreçte kemoterapi sıvısı karın dışına alınarak ısıtılır ve yeniden karın içine aktarılır; böylece sıvının kesintisiz dolaşımı sağlanmış olur.

Bu ısıtma işlemi, tümör hücrelerinin ısıya karşı hassasiyetinden yararlanır ve kemoterapi ilacının etkisini artırır. Aynı zamanda ilacın bölgesel uygulanması, sistemik yani tüm vücuda yayılmasından kaynaklanan yan etkileri azaltır. Böylece mikroskobik düzeyde kalmış kanser hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir.

HIPEC, klasik kemoterapiden farklı olarak doğrudan hastalığın olduğu bölgeye uygulanır ve yüksek başarı oranlarıyla dikkat çeker. Ancak bu tedavi yalnızca uygun adaylarda, deneyimli ekipler ve tam donanımlı merkezlerde yapılmalıdır.

Kimler HIPEC İçin Uygun Adaydır?

Her peritoneal karsinomatoz hastası HIPEC için uygun aday olmayabilir. Bu tedavi, genellikle tümör yayılımı karın boşluğu ile sınırlı olan ve diğer organlara uzak metastazı bulunmayan hastalarda uygulanır. Ayrıca hastanın genel sağlık durumu, cerrahiye ve kemoterapiye dayanabilecek düzeyde olmalıdır.

HIPEC için en uygun adaylar, erken tanı almış ve daha önce sınırlı sayıda tedavi görmüş bireylerdir. Apendiks tümörleri, kolorektal kanser, over kanseri gibi belirli kanser türlerinde ve sınırlı yayılım söz konusuysa, bu yöntem oldukça etkili sonuçlar verebilir.

 

hipec-tedavisinin-sicak-kemoterapi-avantajlari

HIPEC Tedavisinin (Sıcak Kemoterapi) Avantajları

 

HIPEC Tedavisinin Avantajları

HIPEC tedavisi, geleneksel kemoterapiye kıyasla pek çok avantaj sunar. En belirgin faydalarından biri, doğrudan karın içindeki tümörlü bölgelere yüksek dozda ilaç ulaştırabilmesidir. Bu yöntem, kemoterapinin bölgesel etkisini artırırken tüm vücuda yayılabilecek toksik etkileri minimuma indirir. HIPEC’in sitoredüktif cerrahiyle birlikte uygulanması ise hem karın içindeki tümör miktarını önemli ölçüde azaltır hem de hastalığın tekrar etme riskini düşürür. Klinik çalışmalarda HIPEC uygulanan hastaların yaşam süresinde ve yaşam kalitesinde anlamlı artışlar gözlemlenmiştir.

En önemli avantajlardan biri de, tek seferde yapılan ve yoğunlaştırılmış bir tedavi olmasıdır. Hastalar, klasik kemoterapi protokollerine kıyasla daha kısa sürede toparlanabilir ve tedaviye daha olumlu yanıt verebilirler.

HIPEC Riskleri, Yan Etkileri

Diğer cerrahi müdahalelerde olduğu gibi, HIPEC uygulaması da belirli riskler ve olası yan etkiler içerebilir. Özellikle uzun süren cerrahi işlem sırasında gelişebilecek komplikasyonlar dikkatle değerlendirilmelidir. Enfeksiyon, kanama, bağırsak yaralanması gibi riskler cerrahiye özgü yan etkiler arasında yer alır.

HIPEC’in kendine özgü yan etkileri arasında karın içi organlarda geçici işlev bozuklukları, geçici ateş, yorgunluk, bulantı ve nadiren böbrek fonksiyonlarında azalma görülebilir. Ancak bu etkiler, deneyimli merkezlerde uygulandığında genellikle kontrol altında tutulabilir. Tedavinin riskleri, uzman bir ekip tarafından hastayla ayrıntılı şekilde paylaşılmalı ve hasta bu süreçte iyi bilgilendirilmelidir.